DATÇA/ADABURNU

Ege’nin dağlık ve engebeli arazisine sahip bu yarımada şeridinin batı kısmına Betçe ismi verilmiş. Hemen hemen yarısı sahil şeridi. Koy bakımından oldukça iddialı. Dantel gibi işlenmiş sanki. Marmaris’e gittiğinizde Datça’yı görmeden oradan ayrılmayın derim. Burada tipik bir Akdeniz iklimi var. Yazları yeteri kadar sıcak ama kuzeyin serin esen rüzgarları hemen imdadınıza yetişiyor. Biz Haziranın ilk günlerinde gittik akşamüstü bir yelek bir polar isteniyordu. Hele birde suya girdiyseniz tamam. Suyun berrak mavisi keyfinize keyif katıyor. Soğukluğu canlandırıcı. Ama üşümenize de değiyor.

Bademin en çok üretildiği başlıca ilçe olduğunu da sohbet ettiğimiz dostlardan öğrendik. Türleri bile varmış. Biri Acıbadem diğer adıyla Acıpayam. Nurlu badem ve tatlı badem. Gittiyseniz çağla olarak satılan bademlerden de tatmayı unutmayın.

Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş olması da doğasının bozulmasına izin vermemiş. Tabi bununla birlikte florası ve faunası da bozulmamış.

Biz adaburnu Perili Köşk plajının sahilinde minik kızımızla 3 gece kamp attık. Adaburnu’nun tam karşısı ve yakın olması ayrı bir haz verdi bana. Sabah güneş sizi uykunuza doymuş bir şekilde uyandırıyor. Fermuarı çekiyorsunuz karşınızda eşsiz yeşille kaplı bir ada cam gibi bir deniz.

Tabii ateş yakmak her doğa korunan yerler gibi yasak. İkinci gecemizin bayrama denk gelmesi karşı otelin canlı müzik gecesinden de nasiplendirdi bizi. Aklımda kalan en güzel kare şu. Müziğin etkisi peşinden eğlenme isteği getirdi. Olması gerektiği gibi mangalımızı yapıyorduk. Serbest Kıyı bölgelerinde kamp yaptıysanız bilirsiniz gece jandarma gelir bir yoklar etrafı. Jandarma yanımıza geldi afiyet olsunla cümleye başlayarak güzelce vermesi gereken mesajı verdi. İyi eğlenceler gençler diyerek yanımızdan ayrıldılar. Çok kibar ve anlayışlı olmaları benim çok hoşuma gitmişti. Her konusu açıldığında Datça’yı bu şekilde hatırlıyorum.


Karavanla da gelip konaklayabiliyorsunuz. Taşlık alan olması araçla girişinize çok ta engel olmuyor. Koya inerken yollarda çok dar değil. Sakin sessiz tam kafa dinlemelik bir yer. 2 yaşında kızımla hiçbir problem yaşamadan başkalarını da rahatsız etmemenin verdiği huzurla konakladım. Çocuklar için biraz soğuk ama ona dikkat etmek lazım. Çok kum olmadığı içinde kova kürek ikilisiyle eğlenmek güç. Yine de başka oyunlar kurarak doğanın tadını çıkartabilirsiniz.

Kamp yaptığımız alana gelirken yanlış hatırlamıyorsam bir saat kadar uzaklıkta harika bir pazara rastladık. Değirmenyanı olarak etiketledim ama pazarın ismi bu mu ondan emin değilim. İki dağın arasında hemen yol kenarında sağda kalıyor. Pazarlar çok ilgimi çektiği için hemen konum etiketli bir fotoğraf paylaşmıştım. Meyveden sebzeye çaydanlıktan tabağa her şey mevcut. Bir pazar gününe denk gelirseniz ona da uğrayın.

Kafa dinlemeye ihtiyacımın olduğu bir zaman tekrar gitmeyi tercih edebileceğim bir yer. Belki temmuz hatta ağustos ayına denk getirmeyi tercih edebilirim. Sadece mangalın ateşinin çıtırtısını duyduğunuz bu eşsiz sessizlikte marşmelov kızartmayı da ihmal etmeyin.

Şimdiden iyi tatiller
İyi dinlenmeler…

Sosyal Medya